Noun:
demet, fırın, istif, yığın, ibne, tampon, Demet, tohum, fasikül, balya, paket, bohça, parça, görgü kuralları, çok, hacim, püskül, düzenlilik, tip, bagaj, toplam, yumru, taksit, Genel Toplam, küme, dizi, ot öbeği, miktar.
Verb:
demet, istif, yığın.
That little BUNDLE.
I mean, this, uh... This little BUNDLE of joy of ours was practically on rails.