Noun:
eğim, boyun eğme, alçalma, yağsız, diz çökme, depresyon, alçaklık, derinlik, azınlık, aşağılık, rezillik, delik, göçük, tabak, mağara, endişelenmek, kaygı, ilgilendirmek, keder, melankoli, keyifsizlik, gamze, oyuk.
It means the DEPRESSION that arises from comparing the world as it is...
You know, the anxiety, the DEPRESSION, the negativity.