iyilik, düşkünlük, yardım et, yardım, destek, zarafet, yarar, nimet, yaramak, iyi, kâr, başkasının yeri, önyargı, tercih, beğenme, adam kayırma, merhamet, Aşk, bahane, yumuşaklık, hoşgörü, sabır, Kolaylık, avantaj, artırmak, hediye, bağış, hibe, sadaka, yazık, kilise ortası, göbek, merkez, kama, memnuniyet, halinden memnun olma, muafiyet, imtiyaz, zarif bir görünüm, öfke, Yüz, güç, kuvvet, ufak çukur, servet, hazine, zenginlik
iyilik, şımartmak, yardım et, yardım, Gülümse, gülümserdi, arkadaş olmak, yarar, mecbur etmek, yazık, başsağlığı dilemek, destek, sürdürmek, geri, haklı çıkarmak, avantaj, Evcil Hayvan, büyükanne, kuştüyü yatak, yan, takip et, benimsemek