istif, yığın, burkulma, balya, kütle, toplanma, tümsek, kitle, Tepe, banka, tepecik, kriz, çarpışma, kelime oyunu, eğrilik, yaltaklanma, demet, fırın, ibne, mizaç, paradoks, hile, üst, tuzak, tedavi edici bitki, yarık, Arazinin ölçüsü, emanetçi, birikim, kalabalık, toplama, kümülüs, montaj, çokluk, Toplamak
yığın, istif, kümülat, toplamak, kitle, demet, talep, Bir kriz koymak, tehlikeye atmak, biriktirmek, tampon, kütle, birleştirmek, toplanmak, para biriktirmek, yatmak, çarpmak, kayıt etmek