sınır, sınırlama, hat, son, bölüştürmek, urgan, kenar, uç, menzil, derece, ulaşmak, pusula, il, terim, süre, yasak, engelleme, ambargo, tabu, sonlandırma, işaret, ölçmek, kontrol, kural, güç, Yönetim, çevre, devre, hapsetmek, zirve, dışına dönük, bölüm, Bölüm, bölünme, kıyı, küçük eyalet, alan, ağız, muhit, bitiş, bitirme, kapanış, engel, bariyer, sığınak, blok, banka, sahil, plaj, bölme, adres, ipucu, yer, Konut, iz, ortam, ciltli
sınır, sakin ol, ılımlı, sınırlandırmak, kısıtlamak, ciltli, belirlemek, urgan, çemberlemek, kullanmak, yönetmek, dizginleme, dizginlemek, dizgin