anlamına gelmek, aşağılık, küçültücü, düşük, değersiz, uyuz, orta düzey, aracı, orta, merkezi, şok edici, lanetli, iğrenç, Lanet olsun, önemsiz, küçük, fakir, lazımlık, on sent, işe yaramaz, adi, nefret dolu, korkunç, bitli, çıkarcı, diğer, bariz, iç, ortalama, aşağı, kötü, piç, plep, imansız, baz, cimri, alt, genç, ast, mahzun, medyan, garip, çirkin, hayvanca, ucuz, bunalımlı, ağırlıksız, zayıf bir şekilde, önemsiz şey, berbat, sıradan, olağan, kaba, doğal, fiziksel, minyatür, kullanışlı, yoksul, beş parasız, imtiyazsız, vasat, ışık, kötü düşünceli, kısa, daha genç, minik, dağınık, kirli, faul, pis, müstehcen, güvenilmez, amaç, niyet etmek, us, düşünmek, arzu etmek, meram, ima etmek, ifade etmek, maruz bırakmak, yorumlamak, direkt, başvurmak, Reçetelemek, takdim etmek, belirtmek, kanıt, önsöz, Öncül, ayırmak, belirlemek, atamak, tahsis, yerleşmek, beyin, Oyun kurucu, düzen, program, vermek, bildirmek, tanıtmak, iletmek, bilgi vermek, tutarlılık, bağıntı, uyum, üçüncü sınıf, orta halli