Noun:
şanssızlık, felaket, sorun, uğursuzluk, ezik, genç, kader, kötülük, kaza, aksilik, musibet, hasta, vah, kucaklamak, imrenme, skandal, iftira, tehlike, girişim, Tehlike, yakınlık, sıkıntı, hastalık, mutsuzluk, hoşnutsuzluk, keder, tesadüf, darbe, kaderin cilvesi, gezegen, alma, varsayarak, anlama, tutulma, üzüntü, sefalet, ızdırap.
A little MISFORTUNE and you're giving up.
MISFORTUNE?