fırsat, müddet, amaç, örnek, dönüş, zaman, düzine, Kraliyet Mahkemesi, Etkinlik, dava, olay, şey, kordon, bölüm, Bölüm, tapu, eksen, yarar, Kolaylık, avantaj, iyilik, yaramak, mavna, Kontrol, taksit, tekne, bağıntı, bağlamsal bağlantı, başlangıç, gayret, ilişki, neden, sebeb olmak, güdü, uğruna, baz, şans, oda, gerek, gereklilik, istemek, kullanım
fırsat, Yol ver, üretmek, yaymak, yumurtlamak, uyarmak, kışkırtmak, sebeb olmak, meydana getirmek, Yapmak, ortaya çıkmasına neden