çukur, Hendek, ekin, iyi, boşluk, delik, çizmek-kuyu, tuzak, yem, görünmez tehlike, örümcek ağı, mezar, toz, gömüt, azgınlık, oluk, dere, hendek, körfez, kahrolası, Uçurum, cehennem, belirsizlik, bas, alaşım, şaft, taş ocağı, değer, oran, Market, kanal, ova, bağırsak, uçurum, yemek yiyor, koltuk altı, yan, göbek, karın, mide, işkembe