yağma, Av, yem, Kupa, üzgün, atık, pamukçuk, tüketmek, silmek, bozmak, zayıflatmak, ayartmak, harabe, yok etmek, yıkmak, yoketmek, öldürmek, sapık, çarpıtmak, İngiliz anahtarı, yozlaşmış, kirletmek, mola, dağılmak, ezme, çıta, kabaca öğütmek, gücendirmek, çatlak, Bölünmüş, sinirlendirmek, canını yakmak, bölme, geri alma, olgunlaşmak, dönemeç, sertleştirmek, olgun, burmak, toprak, kırmak, kötüleştirebilir, çıldırtmak, kötü hale, eşcinsel, yoksun bırakmak, yağmalamak, kesmek, yadsımak, çarpmak, başak