ateş etme, fidan, filiz, mikrop, dengelemek, mercan, kulak, tümör, düğüm, avlu, gazlı bez, piskopos, fil, tümsek, aramak, değirmen, musluk, cihaz, makine, tomurcuk
filiz, filizlendirmek, ateş etme, çiçek, tomurcuk, gelişmek, köken, vuruş, tezahür haline, büyü, dışarı çıkmak, çıkmak, ünlü olmak, üretilecek, doğmak, büyümek, sızmak, konu, çıkarmak, boşalmak, yaymak, atmak
Meaning and definitions of sprout, translation in Turkish language for sprout with similar and opposite words. Also find spoken pronunciation of sprout in Turkish and in English language.
What sprout means in Turkish, sprout meaning in Turkish, sprout definition, examples and pronunciation of sprout in Turkish language.